İnsanlar bir şeyi öğrenme sürecinde o sürecin çocuğunu öğrenmeye hazırlanış aşamasında geçirirler. Ben de bu tarz bir insanım. Mesela üniversitede bir sınava çalışacaksam, çalışma düzenimi saatlere ve konulara bölüp yoğun bir program ve çalışma ortamı hazırlamak için ortalama 2 saat olan çalışma süremin yarısını tüketirdim. Peki ama konumuzun bununla ilgisi ne :)
Konumuz bir bilişim aşığı olarak yapacağımız çalışmaların ortama ihtiyacı olup olmadığı sorunu ile başlıyor aslında. Yalnızca bir roman okuyacaksanız bile bunun için gerekli ortamı fark etmeden hazırlıyorsunuz. Bazen daha rahat bir oturma şekli ile bazen de ortamda yapacağımız ufak tefek dizaynlar ile..
Bilgisayar alanına girdiğimizde ise bu gibi işler biraz daha ilgi bekler bir hal alıyor. Örneğin programlama alanına dair işimiz var ise, çalışma ortamımızda buna el verişli bir rahatlıkta ve ferahlıkta olmalı. Malum, saatlerin nasıl geçtiğiniz anlamazken sonradan gelen sırt ve bilek ağrıları oldukça can sıkıcı bir hal alacaktır.
Robotik ve programlama alanıyla da oldukça yakın olan birisi olarak kendime yavaştan bir ortam hazırlama girişimde bulundum. Öncelikle çokça kalemlik benzeri, kutu vb. düzenleyici görevini üstlenecek edevatlarla iş göreceksiniz. Mesela ben kalem çeşitleri ile oldukça haşır neşir olacağım öğretmenlik görevime başlamadan önce plastikçi'den yuvarlak plastik baharat kutuları alıp kapaklarını çıkarıp attım. Ardından kalemlerimi kurşun, tükenmez, keçeli kalem, bantlar yapıştırıcılar vb. şekillerde hem daha kullanışlı hemde daha düzenli ve güzel görünür hale getirdim. Bu işlem için çekmecenizde bulunan kaşıklıklar bile fazlasıyla işinizi görecektir :).
Yaklaşık 1 ay sonra yine haşır neşir olacağım diğer alan olan arduino parçalarını evime buyur ettim :). İşin kötü tarafı bu parçalar kötü bir poşette elime ulaşmış ve birbirine girmiş şekildeydi. Bilenler bilir arduino dediğimiz şey özellikle kabloları ve küçük parçalarıyla kullandıkça dağılan ve düzensiz hal alan bir yapıdadır. Ama sonuçta bu minik tatlı şeyler benimdi ve bunların yıpranmasını ve kötü görünmesini göze alamazdım. Bu sebeple ilk feda ettiğim şey, zamanında satın alıp bir ara atmaya yeltendiğim ama kıyamadığım çekmeceli makyaj düzenleyicisiydi. Feda etmek dediğime bakmayın. Aslında küçük ve bir sürü ruj bölmesi olan bu makyaj düzenleyicileri, küçük arduino parçaları için biçilmiş kaftan :).
Ve tabi ki bu düzenleyici de işimi görme konusunda küçük ve yetersiz kaldı.. Fakat bir gün dışarıda dolaşırken bir mağaza çerisinde üç katlı bir makyaj düzenleyicisi gördüm. Mağaza satıcısı makyajları şöyle düzenler böyle gösterir şeklindeki övgülerini sıralarken, ürünü arduino setim için alacağımı, öğretmen olduğumu anlattım. Mağaza satıcı da oğlundan ötürü arduino ile pek alakalı olunca yaklaşık % 60 indirim ile almayı başardığım 3 katlı bir arduino düzenleyicisine sahip oldum :) Yukarıda da resimlerini mevcut olan çalışma masamı bugün oluşturmaya başladım. Tabii ki güzel makyaj düzenleyicilerine her zamanki gibi ilgim son hız devam ediyor :) Fakat illaki makyaj düzenleyicileri değil, plastikçilerde çok daha uygun fiyata bulabileceğiniz çekmeceli veya kapaklı edevatlar da mevcut. Tamamen tercihinize kalmış. Sanırım ben dönebilen afilli bir düzenleyicinin büyüsüne kapılarak fiyat uygunluğu konusunu birazcık atladım.
Sonuç olarak unutmayalım ki, uygun bir ortam oluştuğu müddetçe olmayan çalışma isteği bile birden insanın içene doğabiliyor. Daha hevesli ve üretken bir çalışma süreci için öncelik her zaman uygun bir ortamın hazır olmasından geçer. Keyifle takipte kalın :)
Comentarios